ortaya karışık hikayeler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ortaya karışık hikayeler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Tanrıya Bir Soru Sorabilsem?

tanrıya bir soru sorabilsem

Ne mi olurdu? Orada ne yaşadığım olurdu. Şimdi üzerinden yıllar geçti halen daha anlam veremiyorum sanki hiç olmamış gibi zaman durmuş gibi bir rüya gibiydi ama hepsini yaşamıştım ve bir gün tekrar yaşayacağım diye it gibi korkuyorum. Hayır bir daha olmasın...  Korkarım hayatım bu korkuyla geçecek dostlar şimdi diyorsunuz ki ne anlatıyor bu mal izin verin anlatayım öyleyse.

Dissosiyatif Bir Hikaye

Dissosiyatif Bir Hikaye

Adım Taha, 21 yaşındayım.Üniversite öğrencisiyim, Büyükçekmecede oturuyorum.
Ağır bir trafik kazası geçirdim bikaç hafta yoğun bakımda kaldım, kazadan önceki 6 ayı hatırlamıyorum. Doktor bunun geçiçi olduğunu söyledi, iyileşeceğim.

Kumar Hikayemi Anlatıyorum Beyler

Kumar Hikayemi Anlatıyorum Beyler

sene 2008 üniversite okuyorum fakat dersler bombok devamsızlık almış başını gitmiş..

vize 15 final girmedi..

evdekiler üniversiteye diye çıktığımı sanıyor fakat ben alt mahalledeki kahvehanede soluğu alıyorum. oranın ocak işlerini çay işlerini getir götürlerini yapan arkadaşım onunla falan muabbet ediyoruz. akşam oluncada evin yolunu tutuyorum. 

o yıllarda daha sinek denince aklıma kara sinek kupa denince kırmızı bir kalpten başkası gelmiyor. kumar bilgim bu kadardı yani anlıcağınız.

Kadın Ütopyasında Kronos (+18)

kadin utopyasinda kronos

Kadınlar.insan modelinin en zayıf halkaları.Kendimizi kutsal olduklarına inandırdığımız iki yüzlü aşağılık varlıklar.Kapitalizm manifestosunun bize kabul ettirdiği para = kadınlar denklemiyle yükselişte olan defolu canlılar. Bu başlığı okurken aklımı kaçırmış olduğumu düşünebilirsiniz. Fakat Dünya tarihinde neredeyse bir asırdır erkek nesil olarak kendimizi bu denli hiçe saydığımız bir yüzyıl daha yok . Bir kadının numarasını almak veya tanışmak bile başarı olarak görülmeye başlandı günümüzde.. Gerçek potansiyelinizi aşağılık sınavlarla sizden saklıyorlar .Çocukluğumuzu deliler gibi özlememizin nedeni yaşınız değil insanların yıprata yıprata yok ettiği karakterinizdir. Bu yüzden kız veya erkek arkadaşlarınızla hiç bir zaman iyi ilişkiler kuramadınız. sürekli kandırılan taraf oldunuz. Etrafta sizin üzerinize dönen kumpasları anlamanız adına yazacağım bu başlığı. Ben aydın bir insan değilim beyler, sadece hayatı doruklarında yaşamayı seven bir dostunuzum ve bilginin, tecrübenin paylaşıldıkça kutsallaştığına inanıyorum.Fişinizi çeken varoş kadınlar yüzünden uzun zamandır nasıl tehditler altında olduğunuz konusunda tecrübelerimi paylaşacağım.

İnci Sözlük Hikayesi: 4 Senede Üniversitede Yaşadıklarım!

4 senede universitede yasadiklarim

Üniversite de 4 senede yaşadıklarımı paylaşmak istiyorum. inci deki eski hikaye ruhunu geri getirip aylarca sürecek bi serüven yaşatmak istiyorum siz değerli incis blog okurlarına. Rezlerinizi alın bi 15 20 dakika içinde başlıyacam.

Lisede Okul Tuvaletinde Yaşadıklarım!

lisede okul tuvaletinde yasadiklerim

Hikayede herşey mevcut benim hikayelerimi okuyan pişman olmamıştır rezleri alın başlayalım.

Ben

 (bkz: punku)

tanıyan tanır

Kulaktan dolma bilgiler değil , her satırda yaşananlar var .

hikaye bitti beyler hava almak için balkona çıkıyorum derdime ortak olan herkese teşekkürlerimi sunuyorum Allaha emanet olun

Nikimden anlam çıkarırsınız belki

bazı inanmayanlar olmuş onca şarkıyı
boşuna yazmadık oturup da .

 https://youtu.be/h8b1RGeiSb8 


En Saf Duygular: 2005

en saf duygular 2005

O zamanlar sene 2005 liseye gidiyorum, lise 1 e giderken saçlarımı 1 numaraya vurdurdum. Zaten amerika  filmlerdeki zanlılar gibi takılmayı severdim. Pek dostum yoktu . Onlar gibi hücre kapısının demirinde barfiks çekmeyi, hayata karşı direnc olarak görürdüm .

Boyum yaşıtlarıma göre kısaydı , hatta benden kısa olan bi kaç kız vardır sinif8mda . Bilek güreşin de bile çoğu kıza yenilirdim.

Hep dalga konusuydum, zaten herkes benden güçlü , top oynarken kavga ederdik hep bogazimi tutup üstüme yürürdüler. Bi bok yiyemezdim, yapistirirdilar okulun duvarına .  Bana faul yapıldığında bile sesimi çıkaramadım.

Trend: Bir Spermin Hatıra Defteri!

Bir Spermin Hatıra Defteri

Varlığımı hissettiğim o ilk an.. Garip bi histi, kamçı gibi bir kuyruğum ve bir kafa.. Geldi yeni çömez diye patavatsız bi kahkaha işittim. Ortamı süzdüm puslu gözlerimle. Kocaman bir mahşer.. Kimileri batak oynuyor, kimileri bi aşağı bi yukarı volta atıyordu. Kulak kesildim muhabbetlere biraz.
-bugün iş yok, cuma günü mü bugün?
+yok kadir gecesi, resmi tatil yani.
-hayfını yarın alır desene

Ezik Biriyken Winner Olma Hikayem!

ezik biriyken winner olma hikayem

1. bölüm eziklik seviyesi : %100

3 ay boyunca bilgisayar başından kalkmadan yaz ayını bitirmiştim ve oynadığım oyunda yüksek derecelere gelmeyi sonunda başarmıştım. Okulun ilk günü sıra olduk hem liseye başlamış olmanın verdiği heyecan hemde farklı okulun getirdiği utanma hissi iliklerime kadar işlemişti. Okul sırasında en arkaya geçtim. Okulun müdürü olduğunu söyleyen kişi sınıfları söylüyordu. Yanımdaki çocuk ise benimle tanışmaya çalışıyor hiç sıkılmadan sorular sormaya devam ediyordu.

Kendimi Bir Kıvırcığın Saçlarında Astım!

kendimi bir kivircigin saclarinda astim

Birazdan okuyacaklarınızın gerçek veya kurgu olup olmadığı hakkında bir şey söylemeyeceğim. Bunu kendiniz anlayacaksınız.

Lisenin son senesiydi. Bir yer kazanamayacağım baştan belliydi. Öyle de oldu. Bir yer kazanamadım. Zengin ve neredeyse eve hiç uğramayan bir babam, psikolojik sorunları olan bir annem vardı. Bir de küçük erkek kardeşim.

Bakire Kızın Odasına Girdim!

Bakire Kizin Odasina Girdim

bölüm 1 

sherlock izlemişsinizdir büyük ihtimalle. sizin gibi ben de izledim ve hayran kaldım. izlediğim en iyi dizilerden biri. bu televizyon serisi beni acayip gaza getirdi. ben de bir şekilde sherlock gibi zeki olmalıydım. bunu yapmak için de aklıma harika bir fikir geldi. word dosyasına, "özel dedektiflik servisi. her türlü gizem çözülür. cengiz dorum. mail adresim: cengiz.dorum@gmail.com" yazarak yüzlerce baskı aldım. ve kampüsün her yerine astım. biliyorum biraz hayalperestçe ama yine de denemek istedim.

Askerde Yaşadığım İşkence Gibi 3 Gün!

askerde yasadigim iskence gibi 3 gun

Acemi birliği Isparta 40. Piyade Alayı, Eğirdir Dağ Komando, izmir Yenifoça, Manisa Kırkağaç, Kayseri Havaindirme.. gibi yerlere çıkan asker adaylarına söylenen ilk söz, hiç gitme kendini balkondan aşağı at olur. Sivilde sporcu olup ta gelip oralarda dökülenleri çok gördük duyduk.. Ben 40. Piyade Alayı'nda askerliğimi yaptım.. Ve bazı komutanların insanın içindeki vatan sevgisini nasıl yok edebilecek dereceye getirebileceğini anlatacağım bu yaşadığım olaylarda. Askere gitmişlerden çok henüz gitmemiş olanların pgibolojik olarak neye hazır olmaları gerektiğini anlatacağım biraz.. Beni bilirsiniz, hiçbir hikayem yarım kalmaz, her anlattığım konuda insanlar kendilerinde bişeyler bulur ve şukularını esirgemez.. Rezleri alın devamı geliyor beyler, sağlam bir hikaye sizi bekliyor yine!

Bana Da Hep Gülerlerdi!

bana da hep gülerlerdi

Boyum, kısa, sesim ince olduğundan dolayı ciddiye alınmayan biriyim. 
Bende bu durumdan yararlanıp "Trol" biri olmaya karar verdim.
Size başımdan geçenlerden biraz bahsedeyim.
7.sınıfı dedemin yanında zekiler sınıfında okudum.
Herkzele iyi anlaşan biriydim. Cinsel dürtülerim o zaman başlamıştı zaten, bacaklara karşı aşırı ilgi duyuyordum.
Hatta birkeresinde sınav günü çok çalışmıştım, kızın biride bana sınava çalıştınmı diye sormuştı, bende çalıştım dedim. Oda doğal olarak kopya istedi.
Bende zekamı kulanarak sınavda beraber oturalım ama bacağına ellerim demiştim.
Oda kabul etmişti.
Orta okul bittiği yaz, kuran kursuna gider gelirdim. 31 falan nedir bilmiyorum, tv de erkekle kızın yakınlaşmasında hemen azıyordum ama.
O yaz, camiden arkadaşlarla inintarnet kafeye gidip metin2 oynayalım dedik.
Hemen şu masa benim kavgası başladı, ben bigibletle yardırıp en iyi masayı kaptım.
Arkadaş bu duruma çok sinirlendi ve o bacağına elediğim kıza parlakbilye seni seviyormuş demiş.
Tabi o kızdan hoşlanıyorum ama hoşlandığımı bende bilmiyorum, bir anda herkez bana cephe aldı.
Şansa bak ki, dedelerde o sene kücücük ilçenin zengin mahallesime oturacaktı. Ev almışlar.  

Efsane Adayı Bir Hikaye: Annemden 2 TL Aldım!

annemden 2 tl aldim

caddeye çıktım, vişneli soda ve kraker alıp pizzacının karşısındaki kaldırıma oturdum. broşürde 18 tl yazıyor. keşke annem hergün 2 tl verse.9 gün biriktirip pizza alabilirdim. iddaa oynamayı bilmem. hayatımda 3 kez oynadım hiçbiri tutmadı.bir insanın tek yaşama amacı nasıl pizza yemek olabilir?

yürüyorum... yürüyüş yolundaki yerleri boyamışlar, yeşil,mavi, kırmızı.piyango bileti satan bir adam var.2 saatte bir tezgahın altından peti bör bisküvilerini çıkarıp iki tane yiyip geri koyuyor. robot gibi aynı. acıkıyor olmalı. eğer birgün pizza alabilirsem yarısından fazlasını ona veririm.

Kral Recep Ve Halkı

kral recep ve halki

inci sözlük yazarı; brghost

Kendi yazdığım bir hikayedir arkadaşlar. Şukunuzu ekgib etmeyin.

Bir zamanlar bir krallık varmış. Bu krallığın kralı ; şişman, kısa boylu, uzun sakallı, kalın kaşlı ve sigara tiryakisi bir adammış. O kadar çirkinmiş ki kraliçe bununla sevişmiyormuş. Sürekli içinden, mastürbasyon yapmaktan bıktım, diyormuş.

Krallık, her iki senede olan büyük savaş için hazırlanıyormuş. Askerleri "Üstün Kalıp Eğitimi" denen eğitimi alıyor ve daha da güçleniyormuş.

 Halk açmış. Tüm paralar askerlerin eğitime gidiyormuş. Ve halk her gün şatonun kapısının önünde toplanıp bağırıyormuş :

"Ulan dıbına koyduğum açız aç!"

"Şişman zütünü gibeyim kral!"

"Yemek ver dıbına korum." gibi sesler çıkıyormuş halktan.

ilk gece kral bunları "Ekmek yok, pasta da yok. gibtirin gidin." diye göndermiş. Sigarasını her kelime sonunda içmeyi ihmal etmemiş tabi.

Halk her gece toplanmaya devam etmiş. Kraliçe ara sıra kralın yanına gelip "Halkın gürültüsünden mastürbasyon yapamıyorum bile! Yolla şunları." demiş ve kral yine balkona çıkmış. Halk bağırıp çağırıyormuş. Bazıları penisini açıp gösteriyor, bazıları el hareketleri çekiyormuş.

Kral tabiki tepkisiz kalmayıp askerlerine emretmiş : "giblerini kesin! Ellerini doğrayın!"

Bunu duyduklarında halk, koşarak evlerine gitmiş. Bazıları o kadar hızlıymış ki pantalonları yırtılmış.

 Büyük savaşa iki gün... 

Halk hala aç ve susuz imiş. Aralarında toplantılar yapıyor ve kralı öldürmek istiyorlarmış. Tabiki bu kralın kulağına gitmiş. Kral o gece halka şunu duyurmuş : "Balkonumun önünde toplanın, konuşma yapacağım."

Halk koşa koşa şatonun balkonuna doğru koşmuş ve beklemeye başlamış. Tam olarak dört saat beklemişler. Çünkü kral zengin arkadaşlarıyla ziyafet çekiyormuş.

Ve sonunda beklenen an gelmiş. Kral yavaş yavaş -az önceki yemekten dolayı- balkona gelmiş. Şu konuşmayı yapmış :

"Evet! Biliyorum, beni öldürmek istiyorsunuz çünkü ben size askerlerime verdirdiğim eğitimden dolayı yemek, su veremiyorum. Ama emin olun ki yakında olacak büyük savaşın ardından, yemeğinizi, suyunuzu vereceğim. Hepimiz mutlu olacağız!"

Bunları duyunca halkın gözleri açılmış. inceden gülümsemişler. Mutlulukları gözlerinden okunuyormuş. Büyük savaşı beklemeye başlamışlar.

 Büyük savaşa bir gün... 

Halk ertesi gün kralın balkonunun önünde toplanmamaya karar vermiş. Çünkü kral onları doyuracağına inandırmış. Ama aç bıraktığı günlere lanet etmeye devam etmişler :

"Onun ta anasını gibeyim, bizi bu günlere kadar aç bıraktı."

"Doğru. muallaknin evladı kral! Şu büyük savaş gelip bitsinde, bizde rahatlayalım."

Ve evet. Gece bitmiş. Savaş günü gelmiş ve bazıları coşku dolu iken bazı savaştan etkilenen insanlar, çöküntü içindeymiş.

Savaşa dünyanın dört bir yanından insan katılıyormuş. Zaten büyük savaş demelerinin sebebi de buymuş.

Savaş o kadar büyümüş ki uzaydan dünyaya bakınca, üzerindeki toz dumandan dolayı gözükmüyormuş.

Savaş bitmiş. Halk o zamana kadar mutluymuş fakat savaşı kaybettiklerini duymuş. Kral işi batırmış ve zarara uğramış. Halk o sırada plan kurmaya başlamış. Aralarında örgütlenme başlamış. Kahvehaneye gidip milleti gaza getiriyorlarmış :

"Onun yüzünden savaşı kaybettik ve aç kalacağız. Anasını gibmeliyiz."

"zütünü çat çut gibmeliyiz bu gece!"

"Hey! Duydun mu, kralın annesi ferre sitelerinde görülmüş. Herkes üç posta atıyormuş."

Gaza getirme işe yaramış. Ve bir örgüt kurulmuş ; adı da "HALK" olmuş. O günün öğlesinde silahlar, oklar, yaylar yapmışlar. Geceye hazırlanıyorlarmış.

Gece gelmiş çatmış. Halk tasarladıkları uzay mekiğiyle, yürümek zorunda kalmadan, uçarak kralın balkonunun önüne gitmiş. Ve bağırmaya çağırmaya başlamışlar :

"Gelsene ulan dobişko bin!"

"işte şimdi ananı gibtik!"

"Gelmezsen ifşanı, dünyada geri kalan tüm krallıklara atarız!"

Kral korkusundan balkona çıkmış. Elindeki sigarasını tam ağzına zütürürken, HALK kralın anasını gibmiş. Oklar havada uçuşuyormuş. Kraliçe de havada kaynamış ve ölmüş. Halktaki bazı abazalar hemen gidip kraliçenin ölüsünü gibmiş. Kralın ölüsünü gibenler de ölmüş. Canlısını giben de...

Zafer Halkın olmuştu artık. Kralın askerlerine işkence yapıp, analarını gibiyorlarmış derken dıbına kodumun şatosu çökmüş ve tüm halk yannanı yiyip ölmüş.

Yeni Bir Saldırı Dalgası - 3. Dünya Savaşı: Çin!

yeni bir saldırı dalgası 3. dünya savaşı çin

evet beyler bayanlar bu anlatacaklarımı ileride yaşadıkça hatırlayacaksınız!!!

almanya'nın türk bakanlarına karşı aldığı bu yasakçı tüm avrupa ülkerine yayılmış durumda.

avrupadaki tüm türkler yakında ayaklanmaya başlayacak.

Trend Hikaye: Darüşşafaka'da Tanıştığım Kız

darussafaka da tanistigim kiz

2008 yıllarıydı  yetimhanede son senem di seneye 18 e giriyor ve bu coplukten surekli dayak yemekten kurtuluyordum bunun sevinci vardı üstümde... Okul hayatım fena değildi idare edicek  derecede bir sağlık meslek Lisesi ne gidiyordum Hikayemiz buradan basliyor 70vol'den sizlere

Efsane Hikaye: Geçen Gün Güvenlik Kulübesine Ok Attım!

efsane hikaye guvenlik kulubesine ok attim

oturduğum siteden çıkarmak istiyorlar. ulan huurluk yapmadık, muallaklik yapmadık. kafam güzeldi bi akşam, eminönü'nde hediyelik eşyalar satan bir dükkandan yay ve ok almıştım ve deneyeyim dedim; ne var bunda amk?

Alın Size Aşk Hikayesi!

ask hikayesi

O zamanlar lise 1.sınıf öğrencisiydim. ingilizce dersinde yanımda bir kız oturuyordu sarışın güzel yeşil gözlü ve fazla bir kilosu yoktu. Onun için ben ona arkadaşim diyordum ama onun ipek gibi saçlarına uzunca bakıp onun benim olmasını istiyordum. Ama o bana benim ona baktığım gözle bakmıyordu panpalarım yani emindim bakmadığından.

Güzel Bir Cinayet Hikayesi!

cinayet hikayesi

yıllardan 1991.
yaşadığım şehirde de türkiyenin her yerinde olduğu gibi yaşam koşulları ağır o dönem ki her şehir gibi.
biz de türlü türlü sıkıntılar içindeyiz. bir yandan bahçe işleri yapıyor, bir yandan hayvancılıkla uğraşıyor ve bir yandan da her ikisinden elde ettiğimiz ürünleri satıyoruz. yollarda asfalt yok, evlerde su yok, elektrik yok o dönemde köyümüzde.